27 Haziran 2014 Cuma

Yedinci

  çıpçıp çıpçıp çıpçıp çıp...
  sokak köpeği, asfalt ve tırnakları
  sabah saat beş
  bir adam, sigarası ve kulakları
  bu bir randevu
  ve bu; bu bir hikaye
  biteviye...
  garip,
  benim gibi olanlar, hep aynı dertten muzdarip
  şişeler kırık, sarhoşlar sallantıda
  ballandıra ballandıra anlatılacak hikayeler yok
  dibine kadar sefillik
  rezillik üstüne rezillik ekleniyor
  ve benden uyumsuzluk göstermemem bekleniyor
  ömür boyu sorunsuzluk garantili
  iyi bir evlat, kara gün dostu
  henüz sermemişse postu,
  iyi bir baba, iyi bir eş olacak
  altı dil bilecek, hatta yedi
  altısında da yardım isteyecek, altı dilde boşalacak
  yedincisi küfür için...
 

  saat sabah beş,
  kargaları dinliyorum, rol çalıyorlar kuzgundan
  "Hilafet kaldırılırken oradaydım."
  diyor ve ekliyor biri, martılar kovalamış, kaçmış bozgundan;
  "Tito'yu gördüm, Bin Ladin'in kafasına sıçtım,
  tifoya yakalandım Afrika'da, Özgürlük Anıtı'nın tepesine çıktım."
  "Tito'ya neden bu iltimas?" diyorum
  "İhtiras" diyor
  "Hayvansı bir açlık..."
  durgunlaşıyor, hüzünlü gibi
  "Masum eti yedik, kabızdık." diyor
  acaba benden çok mu biliyor?
  tereddütteyim, altı dilde imdat!
  altı dilde küfür ile karşılık geliyor
  yedincisi tehdit için...

 
  beş saat sabah,
  bu saatlerde iş var
  az insan, az laf, az ısrar...
  bunlar güzel saatler, afili
  sıkı saatler bunlar, muteber!
  yalnızlık, koyu karanlık bir yalnızlık
  ezan az önce bitti
  saati dinliyorum;
  "tik-tak tik-tak tik-tak, git geber!"
  altı dilde mastürbasyon
  bu koalisyondan hayır gelmez
  DSP-MHP ve ANAP'tan biraz daha iyiler,
  o kadar, hepsi o.
  şehvet, yalnızlık ve altı lisan
  yedincisi milletvekilleri için...

  çalıp çırpabilsinler, sıçıp sıvayabilsinler diye. rol çalıyorlar tanrıdan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder