Bir kaplumbağa, evini taşıyor sırtında
Evini yaktılar, delirdi
Bir kaplumbağa, yangınıyla belirdi rıhtımda.
Söylendi söylenecek her şey, bir kaplumbağaya dair
Kaplumbağa dediğin işte;
Ağırdan almakta mahir.
Bir kaplumbağa, sakal bırakmış, elleri kafasında
Bira içiyor...
Bir kaplumbağa, kederden ölebilirmiş aslında.
Söylendi söylenecek her şey, bir kaplumbağaya ilişkin
Kaplumbağa dediğin işte;
Evliya yarısı, yalnız biraz daha pişkin.
Sik anasını be kaplumbağa!
Yürü, durma, sakallarını kaşı
Durursan sancını hatırlarsın
Hatırlarsan ölürsün, zayıfsın.
Sik avradını be kaplumbağa!
Traş olma, sakalların biriksin
Ağla, düşkün ol, utanma!
Sen ilk değilsin...
Delirmeyip de ne yapsın hayatı boyunca sığınma telaşı yaşamamışlar, yangınlar bulduğunda kapısında. Biraz anlayış, biraz inanç... Rıfkı! Bana bira getir, kaplumbağaya rakı; içeceğiz. Siz inanmıyorsunuz ama biz elemden öleceğiz. Ağırdan alıyoruz yalnızca.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder