27 Haziran 2014 Cuma

Kaplumbağa


  Bir kaplumbağa, evini taşıyor sırtında
  Evini yaktılar, delirdi
  Bir kaplumbağa, yangınıyla belirdi rıhtımda.
  Söylendi söylenecek her şey, bir kaplumbağaya dair
  Kaplumbağa dediğin işte;
  Ağırdan almakta mahir.
 
  Bir kaplumbağa, sakal bırakmış, elleri kafasında
  Bira içiyor...
  Bir kaplumbağa, kederden ölebilirmiş aslında.
  Söylendi söylenecek her şey, bir kaplumbağaya ilişkin
  Kaplumbağa dediğin işte;
  Evliya yarısı, yalnız biraz daha pişkin.
 
  Sik anasını be kaplumbağa!
  Yürü, durma, sakallarını kaşı
  Durursan sancını hatırlarsın
  Hatırlarsan ölürsün, zayıfsın.

  Sik avradını be kaplumbağa!
  Traş olma, sakalların biriksin
  Ağla, düşkün ol, utanma!
  Sen ilk değilsin...


  Delirmeyip de ne yapsın hayatı boyunca sığınma telaşı yaşamamışlar, yangınlar bulduğunda kapısında. Biraz anlayış, biraz inanç... Rıfkı! Bana bira getir, kaplumbağaya rakı; içeceğiz. Siz inanmıyorsunuz ama biz elemden öleceğiz. Ağırdan alıyoruz yalnızca. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder